Salı, Aralık 11, 2018

Ağlarsam sesimi duyar mısınız?

Duyamazsınız! Duymanızı isterlerse duyarsınız ancak.

Blog yazmadığım son 5 senede ülkemin gidişatı yeni yapılan korkunç binalarla boyuna doğru epey uzadı; ama bakınca burdan geri kalan herşey azaldı, herşey kısaldı ya da sonlandı...

Sizi bilmem ama düşününce bana en çok nefes alamama hissi veren kayıp basın oldu...Herşeyi sineye çekmeye uğraşıyorum ama özgürce fikirlerini ifade edebileceğin, farklı bir görüş görebileceğin bir yayın organının olmaması beni gelecekten umutsuz yapıyor.Tek haber kaynağımız sadece sosyal medya artık.Onda da doğru mu yanlış mı araştırıp durman gerekiyor.
Ülkemde yayın yapan gazete ve tv lara bakarsak herşey aynı ; bize ne verilmek isteniyorsa aynı şeyler dönüp duruyor!

Mesela başınıza bir şey geldi ve kesin haber değeri var ve geniş kitlelere ulaşmak, tüm ülkeye duyurmak istiyorsun ya da bir yerlerde dünyada ya da ülkemde haksızlıklar , çaresizlikler ya da herhangi bişiler yaşanıyor...Eğer izin yoksa yukarıdan asla haber alamazsın olandan bitenden....Asla haber olamadığın gibi...

Dün kapatılması bir yılan hikayesine dönen, ne zaman nasıl kapatılacağı kimse tarafından bilinmeyen ama kesin kapatılacak olan Atatürk Havalimanındaydım...Malum yeni havalimanı var artık İstanbul'un...O koskoca yılların Atatürk Havalimanı, yetmedi bize diye kapanacak...Koskoca bir mazisiyle Atatürk Havalimanı eğer değişmezse, son haberlere göre yeni moda millet bahçesi yapılacak.Çünkü biz öyle refah içinde bir ülkeyiz ki, elimizin tersiyle yılların yatırımlarını, hazır kurulu Avrupa'nın en çok işleyen havaalanını kapatır bahçe yapabiliriz.Yerine de şehrin epey ucunda, hatta şehrin epey bir bilinmezinde aşırı farklı hava koşullarına sahip bir alanda yeşilliğe çok ihtiyacımız varken yüz yıllık ormanları keserek yeni bir havalimanı yapabiliriz.
Nasıl olsa eskisine tatlı yeni minik ağaçlar dikip, kel bir yeşillikle bahçe yapacağız ya...

Neyse işte, ben dün yani Aralık 2018 in bir pazartesi günü, yıllanmış emektar havaalanında bir derin hüzün gördüm.Ama aynı zamanda koca da bir karmaşa ve soru işareti, çoklukla ümitsizlik...
Orada çalışan onlarca insan ve esnaf yeni havalimanına önlerine konulan acaip imkansız şartlar sebebiyle geçemediği gibi yıllardır ekmek yediği iş yerlerinin küt diye kapanacak olması sebebiyle şaşkın...Aynı zamanda kapanmayacak mı acaba diye de meraklı!  Kapanacaksa ne zaman kapanacak, devam edecekse hangi şartlarda edecek...Kimse bilmiyor! Öyle bir bilinmezde doların artmasıyla astronomikleşen ve asla TL ye çevrilmeyen kiraları ile düşmekte olan yolcu sayısı ile doğru orantılı iş kaybı ile bir bilinmezde mücadele ediyor insanlar...

Neresinden bakarsan haber değeri olan, 30-40 yıllık eski kiracıların asla yeni havalimanına alınmadığı ama eskisinin de sonlandırılması ile işsiz kalacak bir dünya insanı barındıran bu olay asla bir gazetede ya da tv da yer alamaz ama...Yeni havalimanında aşırı zor şartlarda çalıştırılan işçilerin ojbektif olarak yer almadığı gibi...

Yapılan ve yapılacak olan icraatlerin aleyhine konuşanların direk hain ilan edildiği, objektif gözle haber yapmaya çalışanların suçlu bulunup hapis cezası aldığı ülkemde aslında her yer açıkhava hapishanesi gibi...
Düşüncelerini yaşadıklarını yaşadığın ülkenin insanına anlatamadığın ulaştıramadığın sürece hep tutsaksın ki...

Dolayısıyla bir kaç grup insan modeli oluştu Yeni Türkiye'de...
Korkanlar ve susanlar
İşim bozulmasın aman ben de alkışlayayımcılar
Bu ülkeden gidicem oğlum benciler
Ne olacak bu ülkenin hali diyip üzülen ama yine susanlar
Ne oluyor ki herşey harika diyip inanarak alkışlayanlar
Hainler
Yandaşlar
Aşırı muhalif olup muhalifliği düşmanlığa çevirip aklını kaçıranlar...

Bir tane normal insanın kalmadığı ülkemde bu kadar ahlak kumkuması ve din sömürücüleri aşırı serbest ve en popüler dönemini yaşarken ahlaksızlık, çiğlik de en üst düzeyde yaşanıyor artık...

Kendi insanımı tanıyamadığım, zaten elimi salladığımda iki elime birden artık kendi vatandaşımdan çok Arap insanının çarptığı , tabelalarda Arapça yazan, radyolarda Arap şarkıları çalan, ülkenin en büyük GSM operatörü müşteri temsilcisinin yaptığımız telefon görüşmesinde Allah'a emanet olun diye telefonu kapattığı çok değişik bir memleket oldu burası...

Yani diyorum...
Ağlasam...Sesimi duyamazsınız.
Duysanız da pek umursamazsınız...




1 yorum:

Unknown dedi ki...

Benim adım Rusya'dan Bayan Nadia Albert, Ve ben bugün Kredi ödünç alan Bay Russ Harry'nin yardımıyla mutlu bir kadınım. Kredi arayan herkesi bu Kredi şirketine yönlendireceğim. Bana ve aileme mutluluk verdi, 2 çocuklu bekar bir anne olduğum için hayatımın her yerine başlamak için 500.000,00 dolarlık bir krediye ihtiyacım vardı. Bu dürüst ve tanrı bir kredi ile bana yardım eden adam kredi borçlandırıcıdan korktum 500.000,00 ABD Doları, düşük bir oranda. O, Tanrı'dan korkan bir adamdır, eğer krediye ihtiyacınız varsa ve krediyi geri ödeyecekseniz lütfen onunla iletişime geçin Via E-mail-Elegantloanfirm@hotmail.com / Whatsapp numarası + 393511617486