2011'e çağrı yapmışım en son! Duymuş mu ki aceba 2011? Duysun duymasın, sene olmuş 2013...Allaha şükür 2 dolu yıl daha yaşamışım.2 koca ve epey değişikliklerle dolu yıl...İkinci yarıya geçtim canım cicim bi tanecik blogum.Sana uğramayalı,senden uzaklaşalı çok uzun zaman oldu.O arada neredeyse bloglarda devrim oldu.Bırak benim hayatımdaki değişiklikleri, tüm dünya değişti...
Eskiden biz bloggerlar diye başlayan bir post bile yazacak eskiliğe sahibim aslında blog dünyasında...2005 in sonunda başlayan ve 2011 e kadar ite kaka devam eden bir mazim var...Ama en güzeli bu blog maceram sonucu edindiğim güzel arkadaşlıklarım.Hala var hem de!Blogum sessiz kaldı ama arkadaşlıklarımız daha da keyifli devam ediyor...
Bizim zamanımızda herkes samimiydi,herkes içten kendinden anlatırdı.O yüzden herkes birbirine yakın blogları bulur,hatta sonra neredeyse ailecek görüşürdü! Sonra bir şey oldu.
Bloglar pek bilinir oldu.Bloggerların yarısı moda yazarı,diğer yarısı anne baba çocuk olayında uzman aile yazarları oldu.Bazı gençten olanlarının maceraları o kadar çok tuttu ki kitap oldu.İşte bence o arada bloglar tüm samimiyetinden oldu.
Ben zaten yazmayı bırakmıştım, blogların popülerliği ile geldiği noktada okumayı da bıraktım bir süre sonra.Okuduğum 1 ya da 2 blog kaldı.Biri zaten Ayça cımm...diğeri yok galiba:)
Yani diyeceğim o ki...İşin içine reklam,maddi kazanımlar girme veya girebilme ihtimali olunca, işin tüm doğallığı bitti.
Ama ben...uzun zamandır, içimdeki bana iyi gelen yazma işini ihmal ettiğim için içten içe üzüldüğüm için..Ne kadar kalır bu sayfalarda daha bilemem ama tarihe not düşmek adına..tekrar yazmaya karar verdim sanki..
Eski yazılarıma,eski bana bi bakınca...Ne kadar çok değişmişim ve ne kadar çok aynıyım diyebilmek için...Yazayım da rahatliim dedim.
Neler değişti Kristıl'ın hayatında...Dila'nın büyümesi ışık hızına geçti...5,5 yaşında hatta Haziran'da 6yı dolduracak merhameti üst noktada, hassaslığı yürek tüketen kıvamda,esprileri yere yatıracak komiklikte, inadı iç bayan, bazen son derece uyuz olabilen çok tatlı bi kuzuya sahip olmak ve onunla neredeyse 6 koca yıl geçirmek...Ve o 6 yılda başımızdan geçenleri not düşmemiş olmak da beni buraya getirdi yine.Oturup el yazısı ile bişeyler yazamadığımı neyse ki idrak ettim! kaç defter aldım, yazarım anılarımzı diye..Yok olmadı...
Sonra; bu bloga ilk yazmaya başladığımda içinde bulunduğum taze evli heyecanlı eş halleri zaman aşımına uğradı.İlişkilerin yıpranma paylarını tecrübe etti bu kristal hanım.Etrafındaki ilişkilerin de gidişatlarına şahit olup, hayattaki tercihlerinle ilgili derin fikirlere sahip olabildi bu geçen zamanda.
34 yılın sonundan kendisi ile yüzleşti bu yürek...Çok acayip oldu.
Kendisi hakkında kendisinin bilmediği,kendisine itiraf etmediği gerçekleri gördü geçen zamanda.Ailesini,annesi,babası ve geçmişini epey sorguladı.
Sonra tüm bunlar yetmezmiş gibi, köklü değişiklikler başladı tam da 35i devirmeye yakın olduğu zamanlarda...
Bir zamanların hevesli ve süpersonik kariyer insanı,sonraların ev düzenlemeyle kafayı bozmuş asla tam olarak giremediği ev kadını moduyla çaresiz olmamaya çalışan ev insanı Kristal hanım...
35 Yaşını yeniden, ve gayet girişimci bir iş kadını olarak doldurdu!
Yani hayat...İkinci yarısına beni epey zorlayarak soktu!
Her gün daha da büyüdüğüm, her gün daha da olan olaylara şaşırmadığım, ama kendime şaşıp kaldığım...Hayatımın yeni yarısı.
İçimde hala 15lik eski benin heyecanları, yüzümde artık gözükmeye başlayan çizgiler, bir türlü üzerimden atamadığım ve yapışmaya yüz tutan bir sürü fazla kilo, ama hala ve hep canlı tutmaya çalıştığım neşem...
Bu kristalin rüyalarının 1.bölümü zaten fazlasıyla bitmişti!
O zaman gelelim bölüm 2ye!Biraz daha gerçek, biraz daha çetin hallere!