
Hayatımın en temizlik dolu günlerini yaşıyorum..Nitekim hayatımda ilk defa vileda kullanmam ve hiç sevmemem de bu günlere denk gelmekte..
En baştan söylemek isterim ki yazlık eşittir vileda demekse..ben yokum arkadaş..Her sabah,her akşam temizlik yapılır mı..buna can dayanır mı..buna tatil denir mi!
Beni epey yoran bu yazlık macerası zaten taa 15 gün önceden eve alışveriş yapma derdiyle başlamıştı,tamam genel olarak alınacaklar alındı,annemle bi güzel halletik yazlık eşyasını e hadi şimdi hep beraber taşıyalım bunları,yerleşelim annemle dedik..Ama diyemezdik,çünkü kendileri babamla tamamen bir post konusu olacak gemi seyahatlerine çıkmış bulundular tam yazlığa yerleşeceğimiz hafta..Dolayısıyla tüm iş,evin tek çocuğu,iş bitirici insan Kıristıl'a kaldııı..Kıristıl da bi yere kadar bitirirdi işi,aldı Fatma Ablasını yanına..kocayı bile yanına katmadan,perşembe sabahı yola çıktı.Ama ne çıkışş!
Ikeadan ve bilimum yerlerden alınan epey bi eşya daha önceden gönderilmişti yazlığa,başka bir evin içinde bizi bekliyordu yerleştirelim diye..Fakat yeni bi ev kuruyosun,bunun eksiği bitmez ki..3 kapılı bi dolap bulmuştum eşyalar 2 posta gönderildikten sonra,tamam bu nası olsa suntalarıyla demonte ben taşırım arabamla dedim..Eşek ölüsü gibi 2 koca karton kutuyu yükledik arabaya..Sonra balkona alınan oturma grubu ayrı,bi de bahçeye lazım dedik, indirime girmiş 4 kişilik masa,şemsiye ve koltuktan oluşan takımı da aldık,onu da zor bela yerleştirdik mi arabaya..Sonra 2 tane şezlong yetmez,haftasonu Müjdikcanlar gelecek, 2 tane daha şezlong alalım dedik,onları da aldık,aralara sokuşturduk mu 2 şezlongu da arabaya..Eh bunca eşyaya rağmen hala yer vardı azıcık,neler girmedi ki benim arabanın arkasına,arka koltukları da yatırdık,araba Çarşamba gecesi koca ve benim kollektif çalışmam sonucunda oldu mu sana bi küçük kamyon!Ön koltuğa uzanan dolabın suntalarının olduğu karton kutulardan sıyrılıp girebilecek bir tek Fatma Abla olabilirdi,35 kglık endamıyla,koca 100 kg üzeri haliyle asla oraya sığamazdı,biz gidelim önden,evi temizleyelim,yerleşelim,cuma akşamı gelirdi nasıl olsa Müjdikcanlarla dedik..
Vee,perşembe sabahı resimde görülen halimizle yola koyulduk,ön koltuğa sıkışan Fatma Ablaylaa!Buradan, taşımacılık sektörüne girmek isteyenlere müjde,hiç ööle kamyona falan gerek yok,benim araba türü bi tane araba ile epey bi yük taşınıyo test ettim,hadi iyisiniz girişimci kardeşlerim:)
3 saatlik yolculuğumuzdan sonra,baştan aşağı yenilenen ve ilk defa yeni halini göreceğim yazlığa heyecanla vardık,ustayı aramış,zaten 15 günlük bi gecikme ile sürdürdüğü inşaatın bittiği haberini alarak yola çıkmıştık..Ama nerdee..Eve vardığımızda,her odada bir usta,bir çırak serpilmiş şekilde çalışma devam ediyodu..Tamam ev kabasıyla bitmiş ama,biz inşaat temizliği yapmaya gitmemiştik ki!O iş çoktan bitmiş olmalı ,biz de yerleşmeye başlamalıydık,ince temizlikle..
Neyse,ben olabildiimce sakin kalmaya çalışarak,gece 12ye kadar evin içinde süregelen telaşlı çalışmaları ile ustalara gereken ilgiyi gösterdim,yemedim,yedirdim falan filan..Fatma Abla temizliği başladı ama bi usta gidip,bir diğeri gelince,temizlik pek bişiye benzemedi..Gece yarısı işlerin çoğu bitip,ustalar artık evimizi terk ettiğinde,tamam dedi Fatma Abla,şimdi başlıyoruz asıl temizlik ve yerleşmeye dedim..Ama nerde..bu sefer de saat 1 de elektrikler kesildi..Bekle bekle..gelmez elektrik,daha yatakları bile yapamamışız..Dedim Fatma Abla,ben kıvrılıyorum koltuğa sen de gel..Yok kızım,benim için rahat etmez dedi..Aldı eline mumu,devam etti temizliğe,yorulur gelir yanıma diye düşünürken uyuya kalmışım yorgunlukla..Cuma sabahı gözümü açtığımda,Fatma Abla hala temizlik yapıo,ve elektrikler hala bize şakasını devam ettiriyodu..Fedakar insan Fatma Abla, cuma akşamı ben onu otobüse bindirene kadar da devam etti temizliğe..hiç uyumadan!
Cuma günü de ,tam gaz,elektrikçisinden,pimapencisine,mobilyacısından su tesisatçısına kadar türlü konuklarımızla gayet faal çalışmalarımız oldu...Neticesinde akşam üzeri 17.30 sularında hem evin genel yerleşmesi falan bitmiş,hem de Fatma Ablamın pili tükenmişti!Benim pilim? Asla bitemezdi,daha akşama koca ve has arkadaşı Muratti ve benim has arkadaşım Müjdikcan gelecekti...
Ben 2 koca gün geçirmeme rağmen,sadece sigara molalarımda seyrettiğim denize yine bi bakış atarak,evin son kalan düzenlemelerini,süsleme çalışmalarını halletim..
Sonra evin banyosunu kullanıma açarak,duşun çalışmasını denedim..Ve son mumları balkona koyduğumda,kapı çaldı,koca ve Müjdikcanların eve olan tezahüratlarını mutlulukla dinledim..O kadar yorulduk ama değdi diyerek,verandaya çıktık..gece geç saatlere kadar oturduk,oturduukk...

Soonraa,sabah oldu..cumartesi sabahı..Köy ekmeği alındı,denize karşı güzel bi kahvaltı,kahve keyfi ve arada yine 1-2 usta ağırlamamızla, denize koşmamız bir oldu...Deniz gibisi yok arkadaş..Hele sırt üstü denize uzanıp,sadece denizin sesini dinlemek..terapik bişi dedi valla Müjdikcan..
Bu arada,cumartesi de temizliğe devam ettiğimisi eklemek isterim şu an..Canım cicim güzel annem,ferah olsun,güzel olsun mantığıyla evin herr bi yerini apaçık bi renk taş yaptıından ötürü,yere ufacık bişi dökülse gözüktüğünden,ve gür saç ve ficut kıllarıyla kıskandıran bi kocam olduundan..yerler yine cumartesi sabahı bi süpürüldü..Yazlık demek temizlik demek,sürekli çalışmak,tatili ucundan yaşamak demişti biri..kim hatırlamıyorum..Buradan bu acı sözün doğruluğuna şapka çıkarıyorum..
Neyse efenim,deniz faslımızdan sonra..Günlerdir hayalini kurduğumuz mangal sefasına koyulduk..Sağolsun Müjdikcanlar,ev hediyesi olarak pek şık bööle nası anlatiim koccaman,tekerlekli bi mangal şeysi almışlar..Ama tabi onu kullanmayı bilen kişilere daha çok yakışır bu profesyonel mangal..Nitekim o mangalla beraber,gelmeden yaptıkları alışverişte, koca ve Muratti bey, mangalla alakalı ne varsa toplamışlar ki bir adet alet beni benden almıştı gördüğümde..Mangalı yakarken hani gazeteyle yellersin,daha da teknolocik olmak için ne biliim fön makinası tutarsın ya..işte bööle yandan çevirmeli hava üfleyen,tabanca gibi bi alet..mangalı yellemeye yarıyo..Onu bile almışlar..Ama bu durum tüm sitedeki herkesin en nuhnebiden kalma yöntemlerle en eski mangallarını hazırlayıp,yakıp,etleri veya balıkları hazır hale getirirken,koca bey ve Muratti beyin o tır tır tır aletiyle mangalı yakmaya çalışması sonucunda mangalı yakamaması,hatta en sonunda o aletin kırılması ile vuku buldu!Pilav ile salatayı yapın ne duruyosunuz ,mangal 3 dakikalık iş diyen kocalar da caanım Müjdikcanımın hazırladıı salata ve pilavın güzelliğine bakıp hala beceremedikleri mangal olayına daha bi hırsla eğildiler..Nitekim, akşam saat 7de başlayan mangal yakma olayı 9 da tamamlandı ama kocalar yorgun düştü,Efe rakının bile keyfine tam olarak varamadı! Demek ki neymiş,her piknikte,kendin pişir kendin yecide mangal yaparken,hazır yanan mangalın keyfini sürmek ile böyle sıfırdan mangala başlamak aynı şey diilmiş:)
Bu arada atladığım bişi oldu! Koca cumartesi sabahı,dakka bir gol bir şeklinde,çimlerde yalınayak yeni alınan masa takımını kurarken,bir arı kardeşin üzerine basma gafletinde bulunmuş ki arı da naapsın o kadar ağırlık üzerine binince iğnesini çıkarmış hatta sokmuş kocanın tabanına..ama tam da becerememiş..Koca iğneyi atmış ayağığından,fakat yine de ufak çapta bi arı sokması yaşadık oracıkta..Bu durum cumartesinden beri kocanın mızmızlanmasına,zaten minimum hareket ile yaşarken,iyice hareketsiz yaşamaya çalışmasına sebep oldu valla!
Pazar gününü de tatil ve deniz şeklinde geçirdikten sonra..Müjdikcanları akşamüzeri yolculadıkk..Ve kocayla başbaşa kaldık..Sanılmasın ki romantik bi gece geçirdik..Gayet temizlik dolu bi akşam oldu pazar akşamı da..Pazartesi toplantım var,dönelim diye tutturan bi kocam olduundan...
E evin açılışını ben yaptım,ama daha anne ve baba evi görmediğinden, evi temiz bırakmak lazımdı..Zati titizlik hastalığı olan bir anneye sahip olduğumdan, kendisinin vereceği tepkileri dinleyeceğime uykusuz kalırım daha iyi diyerek..Çamaşır yıkama,asma,evi silme süpürme işlemlerine kaldıımız yerden,kocanın da katkılarıyla devam ettik pazar gecesi ve pazartesi sabahı..
İşte bu sırada, vileda ile tanışmış oldum..Hiç sevmedim kendisini..Bizim aldıımız gerçek marka vileda olmadıından mıdır,yoksa tüm bu cins şeyler böyle midir bilemiyorum ama..Tüm evi süpürüp ondan sonra vileda yapsak da..Yerde 2 adet saç kalmışsa,onu bile almadıını,almayı bırak o yerden alıp biraz öteye yapıştırdıına şahit oldum bu terbiyesiz viledanın!
Kendisine küsüm..Yeni bi yardımcı bakıyorum,arkamdan vurmicek,gözüm arkada kalmadan temizliği yapıp,yazlığı kapatıp,anneme tertemiz bi ev bırakacak yardımcı..Hatta sanırım bu Vileda cinsi bişi diil,benim cinsimden biri olacak..Yazlıkta temizliğe biri lazım arkadaş..Yoksa tatil bence zor ya!
dipçik not: viledalı veya viledasız..bu kadar yorulmanın acısını çıkarmak için ben bu haftasonu yine gidiyorum..bu sefer annem pek olaylı gemi tatilinden dönmüş olacak,onu önceden gönderiyorum,gidince bari temizliğe dahil olmiim diye:)
