Perşembe, Aralık 12, 2013

yüzünü dökme



Kolay ağlarım aslında.Küçükken Kemal Sunal'ın filmlerine ağlardım ben.Üzülürdüm Kemal Sunal bi salaklık yapınca,filmde konu gereği üzülünce; ağlardım hemen...Salak derecesinde saflık taa o zamanlardan!
O kadar kolay ağlarken o bebe çağımda, sonra da yaşadığım her duygu dolu anda hemen yaşlar süzülüverdi benim hep...
Fakat şimdi farkettim ki, yıllar geçtikçe, üzüldüğümde değil sinirlendiğimde de daha çok ağlar olmuşum...Haksızlık mı oluyor, ben gereken cevabı veremiyor muyum, o cevabı vermeye çalışırken bile gözlerimden akar oldu yaşlar...Çok kötü bi huy; olmaması gereken...Çünkü bu kadar ağlak bi ruh halinde ben,  bi de güçsüz insan sevmem!Tezatlardan tezat beğen zaten benim karakterimde.

Bu gece de; uzun zaman sonra beni hönkürte hönkürte ağlatacak şarkıyı bulmanın sarhoşluğundayım, evet.
Son derece ağlak ben, uzun zamandır şöyle doya doya haykırarak ağlayamıyordum...Hep içime aktı gözyaşlarım son günlerde.Hep güçlü durdum ben son yaşadıklarımda. Ne biçim bişi oldum böyle ; ana olunca! Anayım ben ana :) Ama işte bunlar hep annelik! Anne olunca oldum böyle, iyice sağlam durma derdinde bi tipleme...
Mayıstan beri çok güçlü duruyorum.Büyük bir şokla aniden gelişen hastalıklar serisinde, babamı hiç hasta görmemem, annemi hiç anlayamamam, hep de bir telaş, hayatı hızla yaşamaya çalışmam, güçlü durma derdimden.Babam hep iyi olacak benim.Hasta hiç değil. Geçecek.Babam hasta değil o kadar.Erkekler hastalıkta hep zayıftır ya ondan o bütün halleri.Naz bazen bunlar .Geçecek.Babam zayıfladı ama yine geri gelecek kiloları.Hepsi olmasa da alır bazısını geri.Yemek de yiyor, annem çok iyi bakıyor.O kadar çok iyi bakıyor ki bana hep kızıyor.Beni hiç içine almıyor o hastalığın annem.Hastalık dışındayım ben. Müdahele hakkım yok.Konuşma hakkım hiç yok. Bi tek annem çok yoruluyor.Üzülüyor.Evet çok yoruluyor.Ama beni hep dışarıda tutuyor.Ben de girmiyorum o hastalık kapısından içeri.Düzelecek babam.Geçecek.Ne bekliyorduk ki. Bu bir süreç.Tedavi olacak, geçecek.Gittikçe değişiyor yaşam kalitesi , düşüyor...Hayır geçecek.Bu bir süreç.Hep olumlu bakıyorum ben.Babam iyileşecek.Üzülenlere kızıyorum.Anneme kızıyorum.O hep yanında babamın.Ben değilim.Ben işteyim, ben Dila'nın yanındayım,ben çarşıdayım,ben arkadaşlarımlayım.Ben belirli saatler yanlarındayım.Babam istiyor, benimle konuşmak istiyor,iş konuşuyoruz.O zaman çok iyi oluyor babam.Ofise geliyor bazen; son zamanlarda her geldiğinde daha yavaş yürüyor.Kızıyorum babama.Naz yapıyor diyorum.Solunum aleti portatif,hep yanımızda.Hep yanında.Bazen onsuz da duruyor, o zaman işte kendimle gurur duyuyorum.Biliyodum! Biliyorum çünkü babam iyi olacak.İşte düzeliyor.Annem boşuna kızıyor bana; boşuna şaşırıyor bu kadar sakin kalmama.İyileşecek babam , biliyorum.İş konuşuyoruz babamla, iyi ki açtım bu ofisi ben.İyi ki açtık bu işi baba.Daha bir sürü fikrin var, o yüzden o oksijen aletini çıkartacaksın baba!Buna ihtiyacım var benim.Benim sana ihtiyacım var.İyi olacaksın.iyi olacaksın.Toparlanacaksın!

Hep konuşuyorum son günlerde ben.Gerekli gereksiz çok konuşuyorum bu ara.Hep birşeylerden birşeylere geçiyorum.Aynı anda ofiste yılbaşı hediye paketleri yaparken, mayıs ayında fransaya mı gitsek diye thy ile görüşüyorum.O sırada yeni bilmediğim şarkılar var, onları dinliyorum,yeni kitaplar var okumadığım , yeni yazarlar, yeni olaylar, onları bulmaya, anlamaya çalışıyorum.Dila'nın okul arkadaşlarının anneleri ile mesajlaşıyorum.Yeni insanlar; onları tanıyorum.Sonra Begüm'e kurabiye tarifi lazım o sırada onu da halletmem gerek, akşama Begüm'e gitme planı yapıyorum.Ödemeler var şirketin, bankaya giriyorum ,internet bankacılığı ile hemen bitiveriyor işler...Sonra Aslı ile kahve içiyorum , bu ara en çok o iyi geliyor bana.Ben de ona iyi geliyorumdur herhalde diye içimden geçiriyorum.
Hep konuşuyorum bu ara.
Eskiden de konuşurdum.Bu kadar çok telaşta değildim sanki ama.
Şu an sadece içimi dinlememek için konuşuyorum.Bi durup düşünmeyeyim diye.Bi sessizlik olur da düşüncelere dalarım diye.Dalarsam, çıkamam derine çöker,boğulurum diye.
Hep telaşla koşturuyor ve konuşuyorum.

Bu akşam; on küsür gün sonra hastaneden çıkıp evde ilk gününü geçiren babama gidince, annem yine bütün gün içinde yaptığımız telefon konuşmalarında bana hep kızınca, babamı evde öyle halsiz,sessiz,umutsuz,mutsuz görünce, anneme 'doktor ne diyor,niye bu ağrılar,hangi doktora sorsak 'diye bi ümit sorduğumda , yine bana kızınca; koşarak dışarı attım kendimi.
İlk defa korktum bugün.
Çok üzülmekten korktum bugün.
İlk defa ümitsizliğe düşmek üzere hissettim bugün.
Koştum, eve;  koştum dışarıya.Kar yağdı üzerime, soğudu biraz korkularım.

Ve uzun zaman sonra, hiç aklımda bile yokken aldığım cd 'deki şarkının sözleri, söyleyen Sezen'in sesi ve tüm bunların içime işlemesi ...ağlıyorum ben bugün.Doya doya hem ağlıyor, hem de aklıma geleni yazıyorum bugün...
Geçecek.Bekliyorum.
Babaların küçük kızları babalarını hasta görmezlerse babalar iyileşir,inanıyorum...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Babanız en kısa zamanda sağlığına kavuşur umarım..

Senguül dedi ki...

Gecmis olsun .Isvectten saglik dilekleriyle/Sengül

gazel vakti dedi ki...

Okudum ama bir şey diyemedim. Sen akıllı kadınsın ne dersem seni ikna edemem. Bildiğini düşünürsün. Ama seni anlıyorum bunu bil. Daha fazla seni anlayan istersen yanında bende varım demek isterim tüm samimiyetimle.

KUGUU dedi ki...

Crystalcigim kusura bakma burayı message board gibi kullanmış olacagim galiba zira GAZEL VAKTI bloğunu kapatmış galiba sadece Casper kiliginda dolaşıyor.
GAZELLLL eger bunu okursan ortaya cik güzelim.
kuguboynu.blogspot.com
Kizlar opuldunuz