Çarşamba, Ocak 05, 2011

2011 e çağrı!


Sanırım bu blogu artık günlük değil de yıllık olarak kullandığımı kabul etmem gerekiyor!
Henüz gülme işaretini bile nasıl yapacağımı tam bulamadığım yeni bilgisayarımda-kendisi herkesin bayıldığı bi mac bişi oluyo ve ben hala kıymetini tam bilebilmiş değilim- geçen senenin muhasebesini yapıyorum şu an.
Bu blogu ilk yazmaya da koca kişisinin doğum günü hediyesi olarak aldığı bilgisayar sayesinde başlamıştım...Nelerr nelerr oldu o ilk yazıdan sonra hayatımda...Bu aylarca yüzüne bakmadığım blog bana o zamanlar ne büyülü bir dünyanın kapılarını açtı aslında...
Ve ben ne yaptım...yine her zamankini...
Yeni bi yenilikle karşılaşınca eskiyiverdi heyecanım...Yeni heyecan çook büyük sorumluluk vermişti bana ve başka hiçbişi yapamadım neredeyse 2 yıl...O 2 yıl deli gibi sadece anne olarak hayata devam ederken,(virgülü ve aç kapa parantezi bulmam da uzun sürüyo hala hehehe] kendimi ne çok boşladım...Ortaya Diloş gibi süper bi eser çıkardım ama anası olacak beni epey bi geride bıraktım...
Sonra zaman geçti,geçtiiii...Bizim zeytin gözlü hanım epey bi arkadaş modeli oldu bize...Önce 2 saat oyun grubu,derken 4 ay önce yarım gün öğlen 12den akşam 5 e kadar okula başlaması ile büyüdü aciip bişi çıkıverdi ortaya...O çok mutlu,hayat onun için süper keyifli...Annesi de artık bi baltaya sap olmalıydı dii mii..Hani tam 5 koca saat vakit geçireceği bi çocuk da yoktu gün içerisinde...
Ama yokkkk...Çocuğu okula bırakıp dili dışarıda salak salak gezen bi tip oluverdi Diloşun pek aklı evvel annesi!
Neredeyse gezmekten okuldan alma saatine geç kalacak durumlara düşüverdi bazen!
Bir de etrafına neşe saçıyo ya gereksiz bi şekilde bu anne insanı...heh işte onu gören diğer çocuğunu okula gönderen anneler bulmasın mı bu ablayı...Oldu mu sana Dilanın annesi bir gün insanı...ALLAHIM gün ne yaa gün ne! BeNN, kısır bile yapmayı bilmeyen bi insan nereden girdim bu çaresiz gün kadını tipine!
Yok,gerçekten yargılamam kimseyi...Herkes istediği gibi yaşar,keyif aldığını yapar...Kısır yapmayı bilen,seven,günlere giyinip süslenerek gitmekten hoşlanan tabii ki yapacak,vakti oldukça,mutlu oldukça...
Ama ben öyle saçma bi döngüye girdim ki ulen hem gidiyorum hem söyleniyorum,hem gün adabından bihaberim hem de haftanın en az 2 günü bi sürü yeni arkadaşın evinde topuklu ayakkabılarla en şık kıyafetlerimi giymek isteyip hep de topuklu ayakkabıları yanımda götürmeyi unutup,o evin terliklerine mahkum oluyorum!

Uzun lafın kısası...Enerjim bol arkadaşım...Mutlu bi insanım genelde...Diloşu da car car bizimle çene yarıştıracak kıvama getirdim...Bişiler yapmak istiyorum bi dolu fikrimle...Ama o fikirler havada kalıyo,bir türlü yerine oturamıyo...Ben kafadan yeni proje üretip gerçekleştirene kadar başkası mutlaka onu gayet mantıklı bi şekilde uygulamış oluyo...
Bu sebeple 2011,
senden sağlık,huzur getirmeni diliyorum elbet...
Ama en çok bana akıl fikirle beraber ne yapacağımı bilmemi ve harekete geçmemi sağlayacak bir yol açmanı diliyorum!
İnan ekonomiye katkım şu an tüketici olarak pek verimli olsa da aile ve iç huzurum için hiç normal değil...Ben bi ne yapacağıma karar versem,bişiyin ucundan tutsam en kralını yaparım biliyorum.O zaman bak hem ben,hem çevrem,ülkem ve dahi tüm dünya daha çok kazanır...
Hadi 2011 göreyim seni...yeni yıl yeni umutlar geyiğin ötesine benim için artık geçmeli;)
--hala tam olarak gülme şablonunu bilgisayarında bulamamış ama kendine her konuda çok güvenen macera dolu kıristıl, okuyan varsa bu blogu hala ,herkesin mutlu olacağı doğru seçimleri yapacağı güzeeel bir yıl diler veee gider!
sevgiler!