Cumartesi, Mayıs 27, 2006

Kıristıl (28) ; tek çocuk ve arkadaş bağımlısı...

Tek çocuk olmak zor şey diyorum kimse anlamıyor..Ya da genelde tek çocuk olmayı insanlar şımarık olmakla eşdeğer tutuyor..Tamam, azıcık buldumcuk olabilir bu tek çocuklar, ama çok da kötü karakter sahibi değildir canım bu abiye,ablaya kardeşe hasret insanlar...

Çocukluk döneminde, anneyle oyun bi yerde tat vermemeye başlamasından mıdır, Ergenlik döneminde,canı sıkıldığında eve gelip sataşacak bi kardeş bulamayıp anneye yeterince sataşma ve ızdırap yaşattığından mıdır..aileden önce arkadaş kavramı daha da önemli hale gelebilir bu tek çocuklarda..İç dünyanda, ama en iç dünyanda aile herşeyden değerli olsa da, pratikte hayatı yaşarken arkadaşlar daha mühim bi yer arz edebilir..

Zamanla ,artık evlenince falan aslında anne babayla vakit geçirmenin arkadaşlarla vakit geçirmekten daha kıymetli bir hal alması gerektiği anlaşılır..Ama o zamana gelene kadar öyle duygu fırtınaları yaşamıştır ki bu tek çocuk, arkadaşları için öyle sıkıntılar çekmiştir ki ailesini karşısına alıp,bazı arkadaş sandıklarından kazık yedikçe, ya da kendi verdiği değeri karşısından alamayınca anlamaya başlar hayatın gerçeklerini..

O kadar zor ki benim için hayatımdan insan çıkarmak..Bunun tamamen en baş sebebinin tek çocuk psikolojisi olduğunu düşünüyorum...Ve hayatımda anlamsız sıkıntılar yaratan, bu; insanlara gereksiz değer verme ve sonra o verdiğin değerin gereksiz olduğunu anlayıp üzülme,sinirlenme ve buna rağmen bu sefer de yaşanmışlıklara kıyamayıp o gereksiz insanı hayatımdan söküp atma evreleri o kadar uzar ki ..bu sebeple allerji komasına giricem bi gün diye korkuyorum..

Daha anaokula başlamadan,henüz çok küçükken başladı arkadaş,dost edinmelerim her insanda olduğu gibi..Mahalleden arkadaşlarım oldu en önce..Bi dolu komik çocuk kavgaları,ama bi o kadar güzel anılarla o mahalleden arkadaşlarım büyüdü, kimileri hayatımda hala var, kimileri ise kendiliğinden,tarih oldu..Ama hiç kötü anacağım, beni çok üzen çocukluk arkadaşım olmadı..Hee, kapıcı Halis Amcanın bizi 3 apartman boyu kovalamasına sebep olan ispiyoncu bi arkadaşım vardı..Hani oyun oynarken sokakta çok sıkışırsın tuvaletin gelir ama eve de çıkmak istemessin, hem oyundan uzak kalmak istemediğinden hem de eve çıkarsan annen belki dışarı tekrar çıkmana müsaade etmez korkusundan..İşte bu korkudan dolayı altına yapmak üzere olsan da oyuna devam etmeye çalışırsın..mesela saklambaç oynarken ben çok hatırlarım, 2 koşup bi yere çömdüğümü ki çömelince azıcık da olsa ertelersin sıkışma hissini:)..İşte yine öyle hem benim hem de apartmandan bi arkadaşımın çok sıkıştığı ama eve gitmeye niyet etmediği bi gün, bizden çok daha muzur arkadaşım ,gelin size tuvalet buldum diyerek,bizim apartmanın bodrumuna götürmüştü bizi..bakın burada sizi kimse görmez diyerek..aa biz 2 saf salak, büyük bi mutlulukla orayı tuvalet için ideal bi yer sanıp tam rahata erecekken, bizim kapıcı Halis Efendinin gür sesiyle kendimize gelmiştikk, yukarı merdivenlerden bağırarak aşağı doğru yaklaşan bi ses..
Nasıl kendimizi sokağa attığımızı hatırlamıyorum...şortlar üzerimizden düştü düşecek,tam da toparlayamamışız kendimizi..ama Halis Efendi kovalıyo bizi, kaçmak gerek diye deli gibi koşmuştuk, hala tuvalet sorununu halledememiş olarak! ..Bize bodruma indirip, sonra koşarak Halis Efendiye ispiyonlayan ve sonra kıs kıs gülerek bizi seyreden arkadaşımın ilk değildi bu yaptığı, son da olmadı:) Ama hayatımda uzunca bi süre kaldı, arkadaşımdı..kolay çıkamazdı..

Sonra ilkokulda oldu bi dolu arkadaşım..dostum dediğim ise 2 taneydi..Okul bitip, herkes ayrı okullara dağılınca, bi süre görüşmeye çalıştık ama kısmet değilmiş, ilkokulda kalan dostlarım oldu onlar da...

Ortaokulda,yeni bi sınıf,kimi ilkokuldan tanıdığım eski arkadaşlar, çoğu ilk defa gördüğüm yeni insanlar..Hazırlık sınıfında yediğim içtiğim ayrı gitmeyen,canımı bile vereceğimi sandığım bi arkadaşım oldu, sonra canımı verecek kadar mühim bi insan olmayacağını anladım.. iyi ki de öyle oldu ve yeni bir dost giriverdi hayatıma hazırlıktan sonraki orta 1 de...Hala sesini duymayınca bi kaç gün içimin rahat etmediği, araya bazen aylar girse de buluştuğumuz an sanki dün görüşmüş gibi olduğum Esrucanım ile buluştum,o diğer arkadaş grubumu terk edince..

Lisede okul değiştirdim,herkes yeniydi ve çok zor olacağını sanmıştım bu yeniler arasında enerjime kaynak olacak arkadaş bulmanın..Ama kolay oldu, müdür bir cuma günü törende disipline ters hareket ettiğini sandığı Begocanı okulda alıkoyunca, serviste zaten süper muhabbet içinde olduğum 2 can arkadaşımdan biri olan bu baağyanı o alıkonma faslında herkesler gidip kimsecikler kalmadığında yalnız bırakamayınca çok can dostum oldu zaten o dakkadan sonra..Şimdi Berru bebeğine kardeş olacak Sarkıt ve Dikit gelecek İnşallah ilerde..

Üniversite ve sonrasında iş hayatında gerçekten çıkarsız,art niyetsiz dostluk bulunmaz sanmıştım..Ama oldu..yeni,güzel,can insanlar yine girdi hayatıma..

Sonraaa,Begocanla üniversitede samimi olan ve şu hayatta kıskançlık duygumu sadece arkadaşlarımı paylaşırken yaşadığım için bi dönem bana o duyguyu yaşatsa da, Müjdikcan girdi sonradan hayatıma..öyle utandım ki eskiden onu Begümden kıskandığıma,bazen içten içten kıl olduğuma:) Şimdi onlarsız bi hayat,hele onlarla geçmeyen bir haftasonu düşünemiyorum mesela..

Bi de arkadaş çevresi benden eksik kalmayan koca ile yollarımız kesişince, bu sefer onun arkadaşları ve onların kız arkadaşları, eşleri de eklendi arkadaş kontenjanıma..Doldu mu ağzına kadar bizim liste..Hepsiyle görüşmek isterken çok azıyla görüşür olduk bi anda..Kimileri koptu hayatımızdan hiç kırgınlık olmadan,ister istemez..Kimileri arada laf etse de görüşemiyoruz diye, ara ara buluşup iki lafın belini kırarız hala...

Ne diyecektim,nerelere geldim yine..

O kadar kötü bişey ki arkadaş eksiltememek, gereksiz insanları ayıklayamamak..Zaten negatif enerji veren bi insanla neden hala görüşmeyi sürdürür ki insan..Ama ben, tüm negatif enerjili arkadaşım dediğim kişilere bile pozitif enerjimi vermeye ısrarla çabalarım hep..Akıllanamadım bi türlü, az ama öz kavramının doğruluğunu bilmeme rağmen uygulayamadım hayatımda..

Bir de beni geçmişte ne kadar üzse de bi insan, aradan biraz zaman geçince unuturum ben o üzüntümü, sonra niye görüşmüyorum ki ben bunla diye düşünür,üzülürüm ah ne güzel günlerdi diye..Öyle de kine asla bulaşmayan ama bir o kadar salaklık derecesinde unutkanlığım vardır bu arkadaş konularında..Hele söylenen sözleri,konuşulanları hiç hatırlamam ki bu sonradan arkandan vurulmana kadar varabilecek tehlikeli bi durumdur..Hatırlamadığın sözleri kabul etmek zorunda bile kalabilrsin söylemediğin halde..

Hayatımda görüşmediğim ve neden görüşmediğimi bildiğim, yani bizzat kızgın olduğum ve bu kızgınlığı hatırladığım tek bi insan var..(dı)..Yani hayatımdan zor da olsa çıkarmayı becerebildiğim ki o kadar önemli yılların dostu falan da değildi ama ona rağmen acaba ben yanlış mı anladım diye düşünmüştüm bile onu çıkarırken hayatımdan..Ama aslında benim sevgimi, verdiğim değeri haketmeyen bi kaç lüzumsuz insandan biriydi..
3 sene kadar önce,Kuşadasında o insanla tanışmamıza vesile olan canım Handucanın yazlığndaydık, ve bu arkadaş arabayla Bodrumdan dönüyordu,araba diyorum motosiklet değil..Gayet 5 kişinin sığacağı,güzel bi arabası vardı o zaman..O gün gelip Handucanı da alacak evden ve İstanbul'a arabayla gideceklerdi.Ben de uçakla İzmir'den İstanbul'a geçecektim..Kuşadasından İzmir havaalanına da bu arkadaş giderken bırakır sanmıştım..4 günlük gittiğim bu tatilde orta boylarda olan bavulumu hazırlamış arkadaşın gelmesini bekliyoduk..Geldi ve sordum, beni de havaalanına atarsınız di mi Bencilgül(!) dedim...Kuşadası-İzmir Havaalanı arası da İstanbula giden yola ters bi istikamette değil, ve sanırım 1 saat falan sürüyo..ay hadi olsun 2 saat(ki diildi eminim) ..Önce bavuluma sonra bana bakıp,hayır arabanın ağırlık dengesi bozulur gibi gayet abuk bi cevap vermişti ki ben şaka sanmıştım..Hayatımda tanımadığım bi insana bile yapmayacağım bişi..O gün onlar o çok değerli arabasıyla Bencilgül ,Bencilgülün kardeşi ve Handucan(ki ona da bi süre bozulmuştum) İstanbul'a doğru yola çıktılar..Ve ben öylee kalakalmıştım...İnanamamıştım bunu yapan insan olabilir mi diye..
Değilmiş zaten..

Hayatta tek hatırladığım ve küs kalacağım insan ve hikayesi budur ki bu insan ne ilginç bi tesadüftür ki kocayla benim ilişkimin başlamasına ön ayak olmuş insandır..Tabii ki düğünümüzde yer almamıştır!

Onun dışında yok mu beni üzen,kıran..olmadı mı...oldu ..çok ağlamışımdır arkadaş kazığından..ama hiçbirini hatırlamıyorum şimdi..küs olduğum..asla görüşmem diyeceğim kimse yok aslında..

Ama dün, yine 1.5 ay önce ,tam olarak olmasa da yarı bilinçli olarak hayatımdan çıkardığım kişilik bozukluğuna sahip bir insanı yine ne gereksiz,küs kalmak ne saçma şey bu dünyada diye arayınca..yaptığımın ,değer verilmeyecek insana gereksiz değer vermek olduğunu konuşmanın ilk dakikasında anlayınca..pes dedim Kıristıl..insan hiç mi ders almaz geçmişten..Sen, bari bi Merhabamız kalsın mantığıyla aradığında o karşındaki otuz küsür yaşındaki kin ve ego şişkinliğinden çirkinleşmiş insan sana ''ben üzüldüm,şimdi sen üzül'' şeklinde saçma ve gerçek dışı Türk filmi repliğiyle cevap verince..artık kime ne değer vermen gerektiğini anlamışsındır diye umuyorum..Anladın di mi tek çocuk kişisi arkadaş delisi Kıristıl..Anlamadıysan daha sen çooook allerji olursun,çook!

dipçik not :gerçek hayatta bazen yanlış seçimler veya zorunluluklar sonucu yanlış insanlar arkadaşın olabiliyor..Ama dün gece bir kez daha gördüm ki blog arkadaşlığının tadı çok ayrı be..Rakımızı yudumlarken,gülümserken en samimi duygularımızla,içten kahkahalar atarken, etrafımız pozitif enerji ile çevriliyken..Deniz hoşgelmişken,Defne ne tatlı bi ablayken, Hande Burcunun en bi güzel kardeşiyken,Tuna o kadar güzel gülerken, Burcu pozitif enerji merkeziyken,Suspi fındığını bırakıp,yolları aşıp gelmiş ve her zamanki gibi her konuya,ortama %100 uyum sağlarken, Sugibi zaten 40 yıllık dostum gibiyken..ve orada olamayan bu blog sayesinde en bi canlardan olan arkadaşlarım bi gün yazmayınca ya da telefonda konuşamayınca,haber alamayınca merak ederken.. bu kadar güzel insan tanımışken..gereksiz insanları hayatımdan çıkarmanın vakti zaten gelmiş de geçiyomuş dedim..

34 yorum:

Unknown dedi ki...

Yüreğine sağlık enerji yumağım :)))
Adı üstünde gereksiz insanlar kalabalık etmesinler tabi. ONlarla tanışmasak gereksiz olduklarını nasıl idrak edebiliriz ki.

Mutlu pazarlar diliyorum.

fatos dedi ki...

kristılcım kalbin o kadar güzel ki...Malesef hayat karşımıza bu cürük elmaları da çıkarıor, arkadaşlarımızı herşeyden öte tutan biz de böle b.k gibi(çok afedersin benim de aklıma bişiiler geldi, daha ii bi kelime bulamadım) ortada kalıveriyorus..Bazen de en iyi dostlar,harika kişilikler hiç ummadığımız anda çıkıyor ortaya...
Boşverip herşeyi ve diğer bizi üzenleri, o süper insanlarla rakı kadehlerini tokuşturmak gibisi var mı yaaa!

KUGUU dedi ki...

Ohhh Crystalcim yani dun gece rakili makili, Mureftedeki eve antreman olacak, "bloggers pre-party" mi vardi yani? Icinize sinsin.

Cevrende hep pozitif enerjine extra katacak arkadaslarinin olmasi ve "gercek dostlari" ise kaybetmemeni dilerim sana... ve hepimize...
Kuguboynu

suspect dedi ki...

sana erken gel hasret giderelim dedik dimi? arkadaş bağımlılığı hadisesinin tek çocuk olmaylan ilgisi yok bence. çünküm 5 kardeşim var, her önüme gelenle salak gibi arkadaş olup, tonlarca kazık yememle ünlü bi kişiliktim ben de eskiden.. anlıyorum aynı zamanda kızıyorum sana.çok iyi niyetlisin üzülmeyi hiç haketmiyorsun şekerim. yakında tekrar uzunca görüşmek dileğiyle :)

Cerise dedi ki...

Ay ay ay! Nereye gittiniz, ne yaptınız? Çok merak ettim :)
Blog aleminden uzaklaşmış gördüm kendimi :)

Pareo Anne dedi ki...

ben de bir tek çocuk ve üstelik yay burcu olaraktan, seni ne kaddder iyi anlıyorum tahmin et artık. çoook benzer hikayelerimiz. ben de küs kalamam, hayatımdan insan çıkaramam. böylesi bir salaklık hali içindeyim. 31 yaşındayım, sanırım küs olduğum insan sayısı 3 falandır. öyle ahmakça davranırım ki bazen, hiç düşmeyecekken en keriz durumuna kendi kendimi düşürürüm.
kardeş olmayınca insan kendini arkadaşlarına adıyor çok haklısın. ama ne mutlu bize ki, hep de yanlış kararlar vermemişiz canım. benim şu anda bir kanka grubum var, 5 kişiden oluşan, en yenisi ile orta 3' ten tanışıyoruz, en eskisiyle ilkokul 2' den. düşün artık. canım onlar benim, kardeş gibi olduk artık. hep saf hep salak olunmaz ama artık de mi? hepimiz de anne olduk artık. inşallah ileride çocuklarımız da iyi dost olur diye dua ediyoruz ama, bizim veletler her buluşmamızda kapışıp bi vukuat çıkarıyorlar. kaancım dur, nefincim itme kaanı, ama defne niye ısırıyosun arkadaşını çocuuum, minaaa vurma defneye...ahahhah ileride çok iyi dost olacak bunlar, anneleri öyle ya...

DAMLA dedi ki...

Şimdiii... hem tek çocuk hem de sürekli taşınıldığı için okul yaşamı boyunca (11 yıl)7 okul değiştirmiş birisinin arkadaş kurma ve de devam ettirme zorluğunu bir de düşün Kristılım!!...
Seni gayet iyi anlıyorum. Ben de zamanında sıkça arkadaş kazığı yemiş, sonra biraz akıllanmış az ama öz olsun kararını vermiş ve de aynen senin gibi en yakın arkadaşlarını başkalarından hafif hafif kıskanmış birisiyim biliyor musun?...
Bu nedenler yüzünden kesinlikle 2 çocuk yapıcam diye de büyük konuşmuşum. Olmadı, bi tane de kaldık işte!!!

mono dedi ki...

tek çocukların arkadaşları evlenene kadar aileden öne koymaları konusunda dibine kadar katılıyorum sana, ben de evlendikten sonra anladım annemin kıymetini. tek çocuk annelerinin durumu da kolay diil o açıdan, neyseki ben öyle çok kazık yemedim çekirdek bi çevre oluşturup onu korumayı başardım. gene de hayatın insana ne getirceği hiç belli olmuyo uzun vadede.

me dedi ki...

ben tek çocuk değilim cryım,biliyosun ama maalesef ben de kel ilaç bulunca kafasına sürermiş,kıçına da misali verebileceğim her şeyi veririm bi arkdaş bulduğumda.Yediğim kazıkların haddi hesabı yok.Bu karakterle ilgili bence,herkesi kendimiz gibi gördüğümüz için.Gelip taa tepeme sıçan insan 'ah' dese önce ben koşarım.
Ama ne oldu,taşındım ya bu kasabaya,oh otomatikman çıkıverdi onlar hayatımdan.Rahat ettim valla.Aman o kırılmasın,aa buna da ayıp olmasın derken kendi hayatın yerine başkalarının hayatını yaşarken buluyor insan kendini.Ama akıllandım mı?Hiiiç sanmam.Allah beni o tip insanlardan uzak tutsun diyor hayatıma giren sen ve senin gibi arkadaşlarımın kıymetini daha iyi anlıyorum artık.Koccaman öpüyorum seni.

Aslı'ya dair dedi ki...

gereksiz insanları hayatından çıkarma işini ben babam hastalandığında yapmıştım.Çünkü dost sandığım birçok kişi en zor zamanlarımda yanımda değillerdi babamı kaybettik. Allah rahmet eylesin ama ben bir gerçeği bu sayede görmüş oldum insanlar genelde iyi olduğunuzda yanınızda olmak istiyorlar.
Tek çocuk konusuna gelince benim bir erkek kardeşim var şu an askerde ama bende hep bir kız kardeş özlemi içinde olanlardanım.Sanırım insanoğlu elinde olmayana özlem duymaya hep devam edecek.Allah nasip ederse kızım Aslı tek çocuk olmasın istiyorum,kalabalık aileleri seviyorum.
öpüyorum.

Yaz dedi ki...

Benim de gençlik yıllarımda :P yediğim kazığın haddi hesabı yoktur. ama yaş ilerledikçe kendi kendime bir savunma mekanizması geliştirdim ve gerçekten benim arkadaşlığımı haketmeyecek kişileri hayatıma sokmadım. Bunu da, hemen samimi olmadan önce o kişiyi tanımakla başardım. Tanıyana kadar hep bir mesafe koydum araya ve gerçek dost olamayacak bir tipse hiç sokmadım hayatıma. bu şekilde çözdüm bu durumu. Allahıma çookk şükür uzuuunnca bir süredir kazık yemiyorum :))

Aslı Cin dedi ki...

Al benden de o kadar.

Ama ayıklıyorum ben, çok kazık yediğimden midir nedir?

Toplu İğne dedi ki...

sevgili kristılım;
aha bak bir arkadaş canlısı tek çocuk, alerji yumağı, kimseyle küs kalmak istemeyen, çoğu zaman alttan alan, küs olduğunda, haklı olduğunu bile bile adım atan, sonra boku pardon lafı yiyen, iyi niyet timsalı salak iğne!
ya çok benziyoz biz senle. hep bu son derimi kullandırtmıycam kendimi derim, hep psikanliz yaparım kendime, çocuklutan bir kardeş arsızlığı vardır bende, her yeni arladaşa kardeş muamelesi yaparım, sonra kazığı son yere yere kadar yerim. off off, ayıklamak lazım sorunlu insanları hayatımızdan
ve evet, bence blog dostluğu kendi tanışıp bulduklarımızı aşmıştır.

Toplu İğne dedi ki...

haaaa, ağnaklamak kelimesini açıklamayı unutmuştum. kuğu bounlu güzel; sen de merak etmişsin, okuyuver urdan accık:
efendim ağnaklamak kelimesi, izmirde , koltukta ya da yatay yumuşak herhangi bir yerde, kaseyi yaymak (ama öyle böğle değil- pantalonun ağları yırtılırcasına bacaklarını da açarak yaymak anlamına anlamına geliyor)
şimdi düşün bi sen hiç ağnakladın mı? :))

tedarikmucize dedi ki...

Benim kızkardeşim ve erkekkardeşimde senin gibi hayatlarından kimseyi çıkaramazlar. Temiz kalplilikten kaynaklanıyor sanırım ama insanların sizleri üzmelerinde izin vermeyin.

Bir ara bende öyle idim ama son birkaç senedir ölçüp biçip seçiyorum arkadaşlarımı :)

Annelog Atölye dedi ki...

Dipçik notu sıkça oku e mi Crystal:)

tontontombo dedi ki...

Kıristılcığım, ben de arkadaş bağımlısıyım 4 kardeş olmamıza rağmen.Biraz da tutucuyumdur, arkadaş sayım az ama biri 2 yaşından beri, diğerleri de kendimi bildim bileli arkadşlarım, onlar hep olduğu için açıkçası çok da arkadaş edinme girişimlerim olmadı.Buna rağmen hep derim ki, kardeşlerimin yerini asla kimse tutamaz.Her zaman en özelimizi en rahatlıkla kardeşlerle paylaşırız.Maddi ve manevi onlardan daha yakın kimseyi düşünemiyorum.Onun için Sarkıt' ı Dikitsiz bırakma tamam mı:)))
İnsan kazık yemedikçe diğer arkadaşlarının değerini anlayamıyo galiba, ben de yedim okkalı kazıklar gelip geçen arkadaşlardan...

Adsız dedi ki...

Ben geçen gün "Tek çocuk sendromu" isimli kitabı okumaya başladım crystal' im. Niyetim kızoşum için bilgiler edinmekti. Ama ablası ile 13 yaş, abisi ile 8 yaş fark olan ben denizinde gizli bir tek çocuk olduğumu ve tek çocuk sendromunu hayatımın her aşamasında yoğun olarak yaşadığımı fark ettim bu sayede. Bu kitabı alıp bir oku derim şekercim. Dertlere derman olmuyor ama kendini daha iyi anlayabiliyor insan.


Sevgiler
Neşeli

MeliS dedi ki...

ah tek çocukluk ahhh... ahhh arkadaşlığa dostluğa aileden, aşktan bile daha çok önem veren salaklık... ah kin tutamama, bir merhabam kalsın düşüncesi...aynı heep aynı, ne desem gereksiz bir ekleme olacak. yalnız diilsin diyim bari, iyi hissettirir mi bilmesem de...

gazel vakti dedi ki...

tek çocuk değildim ama kullanılmaya müsait bi kişiliğim var benim tamamen iyiniyniyetimden karşımdakinin suiatimalinden.4 yıl önce 12 yıllık bi arkadaşımı hayatımdan çıkardım.Ona çok uzun bi zaman vermişim arkadaş kalabilmemeiz için.Şimdi şıppadak çıkartıyorum.Omuzlarım sadece kendi ruhumun yükünü taşıyor çünkü.

ince eleyen karakter dedi ki...

ya demek herkeste var bu durum yanı herkes kazık yıyor yanı hayat yedıgımız kazıkların bıleskesıdır
benım maalesef arkadasım olmadı oylesıne arkadaslıkların harıcı dost dıyebılecegım kımsem olmadı taaki zece ve gazelımle tanısana kadar artık benımde sanalda olsa uzaktada olsalar belkı bır cayı bır kahveyı bırlıkte ıcemesekte monıtorun ardnda klavye basında benı ben oldugum ıcın kabul eden dostlarım var ve ınsallah bu dostlarım daha da artacak

uzay dedi ki...

yeriim ben o tek cocuguuuu:):)

Gün dedi ki...

Bu konuda onlarca yaram var, ne kazıklar yedim offf offf, ama ben seni çok seviyorum ya, toğrağım benimmmmm ...

yorgungeyik dedi ki...

ah canım kıristılım kız ne güzel şeyettirmişsin valla ya.acaba diyorum bende doğursam mı bi tane daha kudurukus a iyi gelir mi kine

enne dedi ki...

Selam,

Ben de zamanında çoook arkadaş kazığı yedim. Annem hala bana sen arkadaşların için canını bile verirsin diye kızar. Gerçekten nedir bu? Nasıl oluyor da bu kadar yanılabiliyoruz? Yıllarca en iyi dostum dediğin insana bir bakıyorsun ki onu meğer hep sırtında taşımışsın, hep fedakarlıkları sen yapmışsın, bir kez ihtiyacın olduğunda senin ona koştuğun gibi gelmiyor, iplemiyor bile. O kadar üzülüyorsun ki, ona kızmayıp kendine kızıyorsun nasıl yanıldım diye.

Ben yediğim kazıklardan şunu öğrendim. En iyi arkadaşım dediğin kişi bile yıllar sonra bir şekilde seni üzebiliyor, bu nedenle kendimi bu gibi durumlara karşı hazırlıklı tutuyorum, arkadaşlığımı sürdürüyorum ama sorun olduğunda da bunu zaten beklediğim için fazla üzülmüyorum.

Ayrıca ailenin en iyi dosttan bile daha dost olduğunu, en kötü anımda iki elleri kanda olsa yanımda olacaklarını bildiğim için arkadaşlarıma gösterdiğim ilgi, ve ayırdığım zamanı aileme de ayırmam gerektiğini de biliyorum. En azından hiçbir zaman kazık yemeyeceğini biliyorsun.

kedi dedi ki...

GIRISTALLLLLLLLLL!!!!!

KORKUNÇ BİŞİİ OLDUUUU!!!!!!!

Terbiyesizin biri,kendini bilmez bi salak bloger senin bu yazını araklamışşşşşş!!!!!!!

Aynısını yazmışşş,biraz değiştirmiş falan ama çalmış lan resmen,çalmışşşşş,hırkızzzzz!!!

Ama yinede çok güsel ve iyi kalpli bi arkadaş olmalı ki senden çaldığını da itiraf etmişşş,heptende günaaanı almayalım,yazıktır,din kardeşiyiz şurda.

Herkesi bu konu hırkızı,terbiyesiz ama iyikalpli bloogere karşı kampanya başlatmaya davet ediyoomm:

Bak arakçının adresini veriyooom:

http://biyonikkedi.blogspot.com

hayal dedi ki...

Ben de bunu bilir bunu soylerdim hep, neden 30 yasinda, daha ilk cocugunu bile yapmamis biri olarak cok cocuk istedigimi, en az uc cocuk olmasi gerektigini kimselere anlatamazken, derdim ki "kanlim olsun kardesim olsun"; ben kendime uc cocuk degil cocuklarima ikiser kardes istiyorum..
cunku benim en degerli hazinem onlar.
gerci ilahi takdir, hic cocugum olmuyor ya o da ayri bir konu :))

elma dedi ki...

offff neden bu kadar gec okumusum bu postu bilemiyorum...oncelikle kusdasi-izmirhavaalani arasi 50-60 dakikadir diyerek lafima basliim... sonra da eklemeliyim ki, benzer seyleri ben de yasamisimdir, gaza geldim, ben de mi yazsam acep?? yay burcu ozelligimidir bilmem ama, insanlara hakettiginden fazla kiymet vermek benim de huyumdur, isin en kotu yani ise, haketmediklerini bile bile bunu yapmaya devam etmek...oh olsun ama, o yaptigin sinirden cirkinlesmis surat ifadesini o kadar cok gordum ki ben de:) icimiz rahat, gonlumuz hos olsun kiristilim:) sevgilerin en alasi sana buralardan:)!!

tiwidi dedi ki...

Ben anliyorum seni, cunku benim en yakin arkadasim kim biliyor musun? Kardesim , Calimerom :) Hep iyi arkadas olduk biz onunla 6 yas var aramizda ama. Bu blogcu arkadasliklari cok guzel bence, gercek dunyanin tersine , once okuyarak yazilanlari, taniyorsun insanlari, sonra arkadas oluyorsun :) Yani once arkadas olup zamanla tanimiyorsun...Arkadas kazigini filan anlatmayacagim, hepimiz yemisiz iste birilerinden, hayat boyle herhalde, ama senin unutma huyunu sevdim ben :) ben var ya fil gibiyim fil unutmuyorum, intikamci degilim neyse ki de unutmuyorum, aci anilari dun gibi hatirliyorum , cok fena aci, uzuntuleri biriktirmek valla! En iyisini sen yapiyorsun biriktirmemekle bence :)

CaDı dedi ki...

Canuum, sıkma canını Bu da Geçer! Ben genelde ilk etapta çok sessiz ve soğuk biri gibi göründüğümden az arkadaşım var. Aslında kuduruk ve enerji dolu biriyimdir ama senin gibi -anladığım kadarı ile- hemen iletişim kuramam. E bu sayede bakıyorum, çok kafa dengim değilse samimi olmuyorum. Yoksa hassas bi yapım olduğundan bende senin gibi çok üzülürdüm herhalde.

crystalsdreams dedi ki...

biraz geciktim cevapta farkındayım..
ama bu ara nedensiz bi şekilde sıkıntılıyım..
her zaman yaptığım gibi hepinizin yorumlarına tek tek cevap yazmak istiyorum..aslında,keşke olsa, hepinizle tek tek sohbet etmek istiyorum..hepinizi seviyorum..
ama bu son hafta pek iyi değilim ve kelimeler çıkmıyor doğru düzgün...

arkadaşlık mühim şey,değer biçilemez bişi diyorum ve istemeden de olsa bu posttaki çok kıymetli yorumlarınıza bu seferlik genel bi cevap bırakıyorum.

iyi ki varsınız..iyi ki buradayız..

Adsız dedi ki...

best regards, nice info »

Adsız dedi ki...

sexchat

dicke titten

Sexcam Amateur Fotzen

Adsız dedi ki...

Live Girls

Heisse Live-Cam-Girls

Porno Weiber